Güzelliği tanımlamak, standardize etmek yanlıştır. Çünkü her yüzün kendine özgü dinamikleri vardır. Dolayısıyla güzelliği belli kalıplara sığdırmak doğru değildir. Güzelliğin en önemli enstrümanlarından biri olan kaşlar için de durum aynıdır. Kaşların herkesin yüz, göz, çene ve karakteristik yapısına göre form kazanması gerekir. Bu noktada en etkili uygulama kaş kontür işlemidir. Kaş kontür işleminde tercih edilmesi gereken yöntem ise çok daha sağlıklı olan mikropigmentasyon yöntemidir.
Kaş Kontür İşlemi ile Güzelliğinizin Altını Çizin
Kaşlar hem yüz hem bakış hem de ifade için oldukça etkilidir. Çünkü kaşlar yüzün tam merkezinde yer alır, ifade üzerinde belirleyici bir rol üstlenir. Dolayısıyla günümüzde birçok kişi kaşlarını profesyonel ellere emanet ediyor. Bu aşamada sıklıkla başvurulan kaş kontürü ve kaş tasarımı kaşlara yeni bir form kazandırarak olması gereken görünümü sağlıyor.
Kaş kontür işlemi; renk pigmentlerinin, kaş bölgesindeki derinin alt tabakasına işlenmesi ile yapılıyor. İlk aşamada ön çizim yapılarak sonrasında kişinin beklentilerine ve ihtiyaçlarına göre kıl, pudralama, 3D gibi yöntemler kullanılıyor. En sağlıklı yöntem olan mikropigmentasyon, uygulama esnasında kişilerde herhangi bir rahatsızlık hissi yaratmıyor. Seans süreleri; kişinin yüz şekli, istediği ve uygun olan kaş formu ve kaşın yoğunluğuna göre değişiklik gösteriyor. Ancak genel bir ortalama vermek gerekirse kaş kontür işlemi yaklaşık 1,5 – 2 saat sürüyor. İşlemden 20 gün sonra rötuş işlemi yapılıyor ve kaşlarınız son halini alıyor.
Mikropigmentasyon mu, mikroblading mi?
Söz konusu kaş kontür işlemi olduğunda en sık tercih edilen yöntem; mikropigmentasyon ve mikroblading’dir. Mikroblading yönteminde birden fazla iğnenin yan yana kümeleşmiş olduğu bir kalem yardımıyla el metoduyla cilt dokusuna ince kesiler atılarak işlem gerçekleştirilir. Kıl görünümlü çizgiler sayesinde kaş görünümü elde edilir. Ancak birçok iğnenin bir arada olduğu kalemlerle, kalemin hızını ve baskısını bir cihaz yardımı olmadan manuel olarak uyguladığınız için bu durum sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurur. İşlem esnasında cilde derin bir baskı yapıldığı için ve tek bir iğne kullanmayıp iğne kümesiyle cilde giriş yapıldığı için kesik ve kanama oluşur.
Mikropigmentasyon işleminde ise kontür uygulanacak bölgeye pigmentler, ucunda tek bir mikro iğne olan bir cihaz yardımıyla bırakılır. Cildin derininde değil yüzeyinde çalışıldığı için dokularda herhangi bir deformasyona ve zarara yol açmaz. Bu yöntemin en önemli özelliği ise cilde kesikler atılmadığı için kanamaların ve olası risklerin önüne geçmesidir. Uygulamanın uzman ellerde yüksek teknolojik cihazlar kullanılarak ve hijyen şartlarına uygun şekilde gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.